Çağdaş hukuk devletlerinin temel görevleri arasında sosyal güvenliğin sağlanması gelmektedir. Dar anlamda sosyal güvenlik, insanın karşılaşacağı tehlikelerin sonuçlarına karşı korunması, ona bu konuda bir emniyet sağlamasını ifade eder. Tehlike ile karşılaşan insan, tehlikenin niteliğine göre gelir azalması, gelir kesilmesi ve giderlerde beklenmeyen etkiler ile karşı karşıya kalır.Geniş anlamı ile sosyal güvenlik, bir ülke halkının bugününü ve yarınını güvence altına almayı amaçlayan  ve aralarında sıkı bir birlik ve uyum bulunan kurumlar bütünüdür. Çağdaş sosyal güvenlik sistemleri, bireyin yaşamını olumsuz yönde etkileyen tüm riskleri değil, onun ekonomik güvencesini ilk anda sarsabilecek sosyal riskleri kapsamına almıştır. Fizyolojik(hastalık,sakatlık,yaşlılık), sosyo-ekonomik(işsizlik), mesleksel(iş kazaları ve meslek hastalıkları) nitelikli sosyal risklere karşı bir güvence sağlanmıştır. Sosyal güvenlik bakımından esas alınan riskler sosyal risklerdir. Sosyal risk ne zaman gerçekleşeceği bilinmemekle beraber, ileride gerçekleşmesi muhtemel veya muhakkak olan ve buna maruz kalan kişinin mal varlığında eksilmeye neden olan tehlikedir.([1]) Bu anlamda çalışma hayatının içindeki insanların da yaşlanma kaygısı ve ömrünün kalan kısmını olumsuz birtakım risklere karşı güvence altına alma güdüsüyle iş hayatından sonraki pasif dönemlerde alacakları aylıklarını ve ne zaman emekli olacaklarını bilmek en doğal haklarıdır. Bu makalemizin konusunu 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde hizmet akdi ile çalışanlar olarak belirtilen  literatürdeki yeni anlamlandırma ile 4/a(SSK sigortalıları) diye tabir edilen sigortalıların yaşlılık aylığını etkileyen ana parametreleri ve aylığın hesaplanmasını konu edineceğiz. 

II-  4/A SİGORTALILARINDA  TAHSİSE GİDEN SÜREÇ

5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde “hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar” sigortalı olarak tanımlanmış olup, mezkür Yasanın 28. maddesinde ise yaşlılık sigortasından sigortalıya sağlanan haklar arasında “yaşlılık aylığı bağlanması”  en önemli hak olarak belirtilmiştir.

4/a kapsamında(eski adıyla SSK’lı) çalıştırılan kimselerin ilk tescilden tahsise(emekliliğe) giden  yolda tabir yerindeyse dikenli bir yolda yürümeleri gerekiyor. Çalışma hayatında hangi şartların kendilerini olumlu veya olumsuz etkilediğini bilerek hareket etmenin bu karmaşık mevzuat düzenlemeleri içerisinde çok kolay  olmadığı bilinen bir gerçektir. 

A-  YAŞLILIK AYLIĞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

5510 sayılı Kanuna tabi malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına prim ödeyenlerin, sigorta kollarından yapılması gereken yardımlara hak kazanıp kazanmadıklarının tespitinde sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve  yaş faktörüne bakılmaktadır.

1) Sigortalılık Süresi

Sigortalılık süresi, sigortalının malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına bağlı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih ile tahsis yapılması için yazılı istekte bulunduğu tarih, ölen sigortalılar için de ölüm tarihi arasında geçen süre olarak dikkate alınmaktadır. Bu sürenin tamamen çalışılarak ya da prim ödenerek geçirilmiş olması koşul olmadığı gibi, bu sürenin başlangıç ve sonu arasında sigortalının aralıklı ya da birden çok sigortalılık haline tabi çalışmasının, sigortalılık süresinin belirlenmesinde bir önemi bulunmamaktadır.

Bu anlamada sigortalılık süresinin başlangıcını etkileyen faktörler şunlardır:

-İşe giriş tarihi ile primlerin ödenmeye başladığı tarihin farklı olması: işe giriş tarihi ile primlerin ödenmeye başladığı tarih farklı ise, prim ödenmeye başlanan tarih sigortalılık süresinin başlangıcı olarak alınmaktadır.

-18 yaşın altında geçen hizmetler: 5510 sayılı Kanuna göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında, 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilecektir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilecektir.

5510 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, 5510 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmü uygulanmayacaktır.

Diğer bir ifadeyle, 4(a) sigortalılarından, sigortalılık süresinin başlangıcı;

– 01/04/1981 tarihinden önce ise sigortalılık süresinin başlangıç tarihi,

– 01/04/1981 tarihinden sonra ise 18 yaşın doldurulduğu tarih,

sayılacaktır.

 Ancak, 18 yaşın öncesinde geçen çalışma süreleri prim ödeme gün sayısına ilave edilecektir. Bu durum, 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olan 4(a) sigortalıları için yalnızca yaşlılık aylığı bağlanmasında geçerli olup, malüllük ve ölüm aylıklarında uygulanmayacaktır.

-Birden fazla sigortalılık haline tabi olma: Sigortalıların, birden fazla sigortalılık haline tabi hizmetlerinin bulunması halinde, sigortalılık başlangıç tarihi en eski olanı, sigortalılık süresinin başlangıcı olarak dikkate alınacaktır.

-Kanunun yürürlük tarihinden önce birden fazla sosyal güvenlik kanununa tabi hizmeti olanlar: Farklı sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetlerin mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre birleştirilmesi halinde, birleştirilen hizmetin başlangıç tarihi sigortalılık süresinin başlangıcı olarak değerlendirilecektir.

-Borçlanmalar: Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye gidilmek suretiyle tespit edilecektir.

2) Prim Ödeme Gün Sayısı

5510 sayılı Kanun malüllük, yaşlılık ve ölüm aylıklarına hak kazanmada belli bir prim ödeme gün sayısını koşul olarak aramaktadır. Prim ödeme gün sayısı; malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak geçen sürelere ait gün sayısını ifade etmektedir.

Sigortalıların prim ödeme gün sayılarını; zorunlu, isteğe bağlı sigorta, borçlanma, ihya edilen, birleştirilen, devir sandıklarına tabi geçen hizmetlere ait gün sayıları ile maden yeraltında geçen hizmetlerin ¼’ü , fiili hizmet süresi zammı ve malul çocuğu bulunan kadın sigortalıların çalışmalarının ¼’ ü oluşturmaktadır.

3) Yaş

Yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanmasına ilişkin haklardan yararlanmak için 5510 sayılı Kanunda yer alan şartlardan biri de yaş olup, 5510 sayılı Kanunun 57 nci maddesinde, sonradan yapılacak yaş düzeltmelerinde, sigorta kolları için yaşın hesabında aşağıda belirtilen doğum tarihlerinin esas alınacağı öngörülmüştür.

            – İş kazasıyla meslek hastalığı halinde, hak sahiplerine bağlanacak gelirlerin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim veya sağlık kurulu raporu ile ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri,

– Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların, mülga 5417, 6900, 506, 1479 ve 2926 sayılı kanunlar ile 2925 ve 5434 sayılı kanunlara, 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tâbi sandıklara veya 5510 sayılı Kanuna göre ilk defa malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi oldukları tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri,

esas alınmaktadır.

Sigortalıların, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının tespit edildiği veya ilk defa uzun vadeli sigorta kollarına tabi olduğu tarihten sonraki yaş düzeltmeleri dikkate alınmamaktadır.

B- YAŞLILIK SİGORTASINDAN YARARLANMA KOŞULLARI

5510 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde yaşlılık sigortasından aylığa hak kazanma koşulları düzenlenmiştir. Maddenin ikinci ve üçüncü fıkrası yaşlılık aylığına hak kazanma genel koşullarını belirlerken, dört ila sekizinci fıkralarında sigortalıların işyerlerindeki çalışma koşulları ile maluliyet ve çalışma gücü kayıp oranları gibi özel durumları göz önünde bulundurularak, daha kolay şartlarla emekliliğe hak kazanabilmelerine olanak sağlayan özel şartlara da yer verilmiştir.

Gerek genel koşullara, gerekse özel koşullara göre aylık bağlanabilmesi, 4 (a) sigortalıları için çalıştığı işinden ayrılması, 4 (b) sigortalıları için tarım işlerinde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar hariç sigortalılığa esas faaliyetine son verip vermeyeceğini beyan ettikten sonra, yazılı istekte bulunması gibi bir ortak koşulun gerçekleşmesine de bağlı bulunmaktadır.

  1. a) 4/a Sigortalıları Yönünden GENEL Koşullar:

Yaşlılık sigortasından aylığa hak kazanmanın genel koşullarını 3 ayrı dönemde incelemek gerekmektedir.

1) 08/09/1999 (hariç) Tarihinden Önce Sigortalı Olanlar:

08.09.1999 öncesinde sigortalılar Kadın ise 20 erkek ise 25 yıl sigortalılık süresi  ve 5000 gün prim ödemek suretiyle emekli olabilmekteydiler.

08/09/1999 tarihinden önce sigortalı olanların yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları  4 (a) sigortalıları için; 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesi yürürlükte bırakılmak suretiyle mülga kanundaki hükümler doğrultusunda tespit edilmesi sağlanmıştır.

Buna göre, 8/9/1999 tarihinden önce sigortalı olan;  4 (a) sigortalılarının aylığa hak kazanma koşulları 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesinde belirtilen kademelendirilmiş koşullara göre belirlenmektedir. SİGORTALILIK SÜRESİ, GÜN SAYISI ve YAŞ. Bu üç koşulun aynı anda gerçekleştiği tarihte sigortalı emekli olabilecektir.

2) 08/09/1999 (dahil) ile 30/04/2008 (dahil) Tarihleri Arasında Sigortalı Olanlar:

4447 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin (A) fıkrasındaki yaşlılık aylığına hak kazanma seçenekleri üçten ikiye indirilerek, 8/9/1999 (dahil) tarihinden sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylığından yararlanabilmesi için;

– Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 7000 gün veya,

– Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması, 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 4500 gün,

malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak seçeneklerinden birinin yerine getirilmesi öngörülmüştür.

3) 30/04/2008 (hariç) Sonrasında Sigortalı Olanlar:

5510 sayılı Kanunla genel hükümler yönünden ilk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara yaşlılık sigortasından aylık bağlama şartları 28 inci maddede düzenlenmiştir.

Buna göre, ilk defa 1/5/2008 tarihi itibariyle sigortalı olanlardan;

– 4 (a) sigortalıları için, kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 7200 gün, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

5510 Sayılı Yasa ile getirilen yeni düzenleme ile yaş şartı 2036 yılından itibaren kademeli olarak arttırılmakta ve 2048 yılından itibaren kadın ve erkek 65 yaşını doldurduğu tarihte emekli olabilecektir.

Yine 5510 Sayılı Yasada belirlenen yaş hadlerine 65 yaşı geçmemek üzere, üç yıl eklenmek ve adlarına en az 5400 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla da yaşlılık aylığı bağlanabilecektir. 5400 gün prim ödeme gün koşulu için de kademeli bir geçiş süreci öngörülmüştür.         

  1. b) 4/a Sigortalıları Yönünden ÖZEL Koşullar:

1) İşe Başlamadan Önce Malûl Olanlar

5510 sayılı Kanuna tabi sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce çalışma gücünün % 60’ını kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilen sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamaz. Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya özürü bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayan sigortalılara, yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

Burada da bir kademe sözkonusu olup sigortalılık süresinin başlangıcı 2008/Ekim(hariç) öncesi ise  15 yıl  3600 gün ile yaşlılık aylığı bağlanabilecek ancak sigortalılık süresinin başlangıcı 01.10.2008 sonrasında ise 3960 güne kadar kademelendirme sözkonusudur.

2) Çalışma Gücündeki Kayıp Oranı % 60’dan Az Olanlar

Çalışma gücü kayıp oranlarının % 60’ın altında olması nedeniyle malul sayılmayan sigortalılar için, 5510 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin beşinci fıkrasında yine belirli bir sigortalılık süresi ve prim gün sayısı koşullarını yerine getirmeleri halinde yaşlılık sigortasından aylık bağlanması öngörülmüştür.

Buna göre; Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının;

  1. a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün,
  2. b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün,

malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla herhangi bir yaş şartı aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanacaktır.

Yine burada da gün sayısı yönünden bir kademelendirme sözkonusudur.

3) Erken Yaşlanan Sigortalılar

5510 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin yedinci fıkrasında; 55 yaşını dolduran ve erken yaşlanmış olduğu tespit edilen sigortalıların, yaş dışındaki diğer şartları taşımaları halinde yaşlılık aylığından yararlanacakları öngörülmüştür. Diğer bir ifadeyle; erken yaşlanmış olduğu tespit edilen, 55 yaşını dolduran, en az 5400 gün, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olan sigortalılara yaşlılık sigortasından aylık bağlanacaktır.

Erken yaşlananlar için Kanunda herhangi bir kademelendirme öngörülmediğinden gerek 4 (a) gerekse 4(b) sigortalılarının Kanunun yürürlük tarihinden sonra tahsis talebinde bulunmaları ve Kanununda aranan koşulları yerine getirmeleri halinde, erken yaşlanma nedeniyle yaşlılık aylığı bağlanabilecektir.

Sigortalıların, 5510 sayılı Kanuna tabi sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce çalışma gücünün % 60’ını kaybettiği, çalışma gücü kayıp oranlarının % 60’ın altında olduğu ile erken yaşlanma hallerinin, Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi gerekmektedir.

4) Maden İşyerlerinin Yer Altı İşlerinde Çalışanlar

5510 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin altıncı fıkrasında Çalışma Bakanlığınca tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli olarak en az 20 yıldan beri çalışan sigortalılar için yaş şartı 55 olarak uygulanır. Açık bir anlatımla, maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışanlardan, bu işlerde;  en az 20 yıldan beri çalışan, 55 yaşını dolduran, en az 7200 gün, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olan sigortalılara yaşlılık sigortasından aylık bağlanacaktır.

            Bu bölüm için şunu ifade etmek gerekir ki 2008(Ekim) ayı başından önce sigortalı olan 4 (a) sigortalılarının genel ve özel şartlara göre 506 sayılı Kanunda öngörülen aylığa hak kazanma koşulları korunarak, müktesep haklara göre aylığa hak kazanma koşulları belirlenmiştir.

C- YAŞLILIK AYLIĞININ  HESAPLANMASI

Aylığı etkileyen faktörler çok ama çok fazladır. Yıl, ücret, katsayı, ABO, enflasyon oranları, GSMH vs. Bugün için taban aylık bilinmektedir ancak tavan aylık kesin bir rakam vermek mümkün değildir. Taban 620 ; tavan ise 1800-2000 TL civarındadır. Bunun bilinememesinin sebebi de sosyal güvenlik mevzuatında müktesep yani kazanılmış hakların korunarak, sürekli değişen sonraki mevzuat düzenlemeleri ile karma bir sisteme tabi tutulmasından kaynaklanmaktadır.

Bu bağlamda 5510 sayılı Kanunla getirilen aylık bağlama sistemi 2008 yılı Ekim ayı başı itibariyle yürürlüğe girdiğinden;

– 2008/Ekim (hariç) öncesi tahsis talebinde bulunan sigortalıların aylıkları bu tarihten önce yürürlükte bulunan gösterge ve 4447 sayılı Kanunla getirilen sisteme veya sigortalılık başlangıç tarihi 2000 yılından sonra olanlar için sadece 4447 sayılı Kanunla getirilen sisteme,

– Sigortalılığı 2008/Ekim (dahil) ve bundan sonraki bir tarihte başlayanların aylıkları 5510 sayılı Kanunla getirilen yeni sisteme,

– Sigortalılığı 2008/Ekim (hariç) öncesi başlayıp, 2008/Ekim (dahil) sonra tahsis talebinde bulunanların aylıkları eski ve yeni sistemin birleşiminden oluşan karma sisteme,

göre hesaplanarak bağlanmaktadır.

1- 5510 Sayılı Kanunla Getirilen Yeni Sistem

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa Kanuna göre sigortalı olup, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışan veya prim ödeyen sigortalıların;

-Yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin talepleri, sigortalılık süresi içinde en fazla sigortalılığının geçtiği, hizmetlerin eşitliği halinde ise, son tabi oldukları,

-Malullük ve ölüm sigortalarına ilişkin aylıklar ise en son tabi oldukları,

sigortalılık hali esas alınarak sonuçlandırılacaktır.

5510 sayılı Kanun ile getirilen sisteme göre, her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranının (TÜFE) % 100’ü ile sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla gelişme hızının (GH) % 30’unun toplamına (1) tam sayısının ilave edilmesi sonucunda bulunan güncelleme katsayısına göre güncellenen tüm sigortalılık süresindeki yıllık prime esas kazançlar toplamının, toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesiyle elde edilen ortalama günlük kazancın 30 katı, aylıkların hesabına esas ortalama aylık kazancı oluşturmaktadır.

Yeni sistem, 2008/Ekim (dahil) ve bundan sonra sigortalı olanların aylıklarının tespiti ile bu tarihten önce sigortalı olup, 2008/Ekim (dahil) başından sonra tahsis talebinde bulunan sigortalıların 2008/Ekim (dahil) sonraki çalışmalarına ilişkin yeni kısmi aylıklarının hesabına esas ortalama aylık kazançlarının belirlenmesinde uygulanacaktır.

Yeni sistemde yaşlılık aylıkları için aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için % 2 olarak uygulanacaktır.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve Kanunun yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için % 3 oranı esas alınacaktır. Ancak, bu hesaplama şekli 30/04/2008 (dahil) öncesi sigortalı olanlar için uygulanacaktır.

2) Karma Sistem

5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kanunlarına ya da bu Kanunda belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık bağlanmasına esas alınacak kanun, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümleridir.Yani Yaşlılık aylıklarında son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde en fazla hizmetin geçtiği sigortalılık hali; hizmetlerin eşit olması ile malullük ve ölüm aylığında ise son sigortalılık hali esas alınmaktadır.

2-1) 2008/ Ekim (Hariç) Öncesi Kısmi Aylığın (A) Hesabı

2008/Ekim (hariç) öncesi kısmi aylığın hesabı; 2000 yılı öncesi prim ödeme gün sayısına ait aylığın hesabı ile 2000-2008/Ekim (hariç) arası kısmi aylığın hesabı olmak üzere iki aşamalı olarak belirlenmektedir.

  1. a) 2000 Yılı Öncesi Kısmi Aylığın Hesabı

Bilindiği üzere, katsayı esasına dayalı gösterge sistemi 2000 yılı itibariyle kaldırıldığından, sigortalıların 2000 yılından önceki kısmi aylıklarına esas göstergelerinin tespitinde kamu ve özel sektör için düzenlenen gösterge ve üst gösterge tespit tabloları kullanılmakta idi. Göstergenin tespitinde sigortalının 2000 yılından önce primi ödenmiş son 10 yılın prime esas kazancının ortalaması esas alınarak önce üst gösterge tespit tablosundan gösterge tespiti yapılmakta, ortalama yıllık kazanca yakın göstergenin bulunamaması halinde, bu defa 5 yıllık prime esas kazançların ortalaması alınarak gösterge tespit tablosundan gösterge tespiti yapılmakta, ortalama yıllık kazancın tespitine esas son 10 veya 5 yıllık prime esas kazançların bulunmaması halinde mevcut yıl sayısı esas alınarak aynı şekilde gösterge tespiti yapılmaktadır.

  1. b) 2000-2008/Ekim (Hariç) Arası Kısmi Aylığın Hesabı

Sözkonusu dönem için hesaplanan aylık: ortalama yıllık kazanç ile aylık bağlama oranının çarpımı ve 12’ye bölünmesi suretiyle hesaplanmaktadır.

Ortalama Yıllık Kazanç: 2000 (dahil) yılından 2008 yılına kadar geçen her takvim yılına ait prime esas kazanç, kazancın ait olduğu takvim yılından itibaren 2008 yılına kadar geçen her takvim yılı için önce Aralık ayına göre açıklanan TÜFE’deki artış oranı daha sonra GH kadar arttırılarak güncellenen kazançlar toplamının, 2000 yılı (dahil) ile 2008/Eylül (dahil) arasındaki prim ödeme gün sayısına bölümünün 360 katı ortalama yıllık kazancı vermektedir.

Aylık Bağlama Oranı:Yaşlılık aylıkları için: Toplam prim ödeme gün sayısının  ilk 3600 günün her 360 günü için % 3,5 , sonraki 5400 günün her 360 günü için % 2, daha sonraki her 360 gün için % 1,5 oranlarının toplamından oluşmaktadır.

2-2) 2008/Ekim (Dahil) Sonrası Kısmi Aylığın  Hesabı

Ortalama Aylık Kazanç: 2008/Ekim (dahil) ve sonraki her yıla ait prime esas kazancın, ait olduğu yıldan itibaren aylık talep veya ölüm tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşecek güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, 2008/Ekim (dahil) daha sonraki prim ödeme gün sayısına bölünmek suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın 30 katıdır.

Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için % 2 olarak uygulanacaktır.

3- Yukarıda belirtilen kısmi aylıkların birleştirilmesi suretiyle sigortalının tam aylığı belirlenmektedir.

III- SONUÇ YERİNE:

Yıllarca çalışarak emeği ile alın teri akıtan emekçinin, devlet güvencesi ile biriktirdiği hayat iksirinin kendisi açısından ne kadarlık reel bir değerinin olduğunu öngörememesi bu teknoloji çağında SGK açısından büyük bir eksikliktir. Kuruma yazılım hizmeti veren birimlerin, insanların zihinlerini sürekli meşgul eden “emekli aylığım ne kadar olur?” sorusuna bir an önce erişilebilir bir sadelikte çözüm üretmeleri, kurumsal hizmetin vatandaş odaklı olmasının en somut göstergesi olacaktır.

[1] ŞİMŞEK, Nergis, “SGK Tahsis Eğitim Notu” Ankara 2008. s.7